Bu cümlede geçen "zor", ismi nitelemiştir, sıfattır. Cümleyi "Çok zor bir gün geçirdik." ya da "Oldukça zor bir gün geçirdik." biçimine getirirsek; "çok" ve "oldukça" sıfatın (zor) derecesini bildiren zarf olur. Böyle bir cümlede sözcükler ayrı ayrı ele alınacak olursa "çok" zarf, "zor" sıfat olur. "Çok zor" söz grubunun ne olduğu sorulursa, "çok zor" birlikte ele alındığında sıfattır.
-
Çok zor bir gün geçirdik. (birinci sözcük zarf, ikinci sözcük sıfat)
-
Oldukça başarılı bir öğrenciydi. (zarf)
* Sıfatlardan önce gelip onların derecesini bildiren sözcükler zarftır; yoksa bir sıfattan önce gelen her sözcüğe zarf denilmez.
Örnek Soru:
"Onun böyle sözler söyleyeceğini ummazdım."
Hangi cümlede "böyle" kelimesi bu cümledeki ile aynı görevde ve anlamda kullanılmıştır?
A) Böyle arkadaşlıklar hiç hoşuma gitmiyor.
B) Böyle söyleme, gücenirim.
C) Böyle güzel bir maç hiç seyretmemiştim.
D) Olay böyle duyulmuş anlaşılan.
E) Demek ki o da böyle düşünüyormuş.
(1983/OYS)
Yanıt: A
* Zarflar, kendilerine benzeyen sözcükleri, yani başka zarfları üstünlük, aşırılık yönüyle belirtir.
-----------------------gayet
----------------------pek
----------------------oldukça
Yukarıdaki "çok, gayet, pek, oldukça" sözcükleri zarfın derecesini bildirmektedir; bu sözcüklere "aşırılık belirteci" denir.
Bu cümlede geçen "daha" sözcüğü, "zor"u üstünlük derecesine çıkarmıştır. "Daha" sözcüğüne "üstünlük zarfı" denir.
* Zarflar adlaşmış sıfatları da derece yönüyle belirtir.
Yukarıdaki cümlelerde geçen "daha, bir hayli, en" sözcükleri adlaşmış sıfatların derecesini bildirmektedir; bu sözcükler de zarftır.
Zarflar görev bakımından beş çeşittir:
1) Durum zarfları
2) Zaman zarfları
3) Azlık-çokluk zarfları
4) Yer-yön zarfları
5) Soru zarfları
1) Durum Zarfları: Eylemin nasıl yapıldığını, ne durumda olduğunu belirten sözcüklerdir. Durum zarfları fiile sorulan "Nasıl?" sorusunun cevabıdır.
Yukarıdaki dizelerde durum zarfları kullanılmıştır. Zarf göreviyle kullanılan sözcükler "nasıl" sorusunun cevabıdır.
Bazı dizelerde, zarf göreviyle kullanılan sözcüklerin fiilden sonra geldiğini görüyoruz. Bu örneklerde de olduğu gibi zarf göreviyle kullanılan sözcükler fiilden sonra da gelebilir. Önemli olan fiile sorulan "nasıl" sorusunun cevabı olmalarıdır.
* Niteleme sıfatı olarak kullanılan sözcükler fiilin başında kullanılacak olursa durum zarfı olur.
-
Zor anlarımızda hep yanımızda oldu. (sıfat; çünkü adı nitelemiş)
-
Burası çok kalabalık, içeri zor gireriz. (zarf; çünkü fiili nitelemiş)
-
Elinde ağır bir paket vardı. (sıfat; çünkü adı nitelemiş)
-
Hava yağışlı olduğu için inşaat ağır ilerliyor. (zarf; çünkü fiili nitelemiş)
* Niteleme sıfatı olarak kullanılan her sözcük durum zarfı olamayacağı gibi, durum zarfları da her zaman niteleme sıfatı olarak kullanılmaz.
Aşağıdaki cümlelerde geçen durum zarfları, gerektiğinde niteleme sıfatı olarak kullanılamaz:
Örnek Soru:
Aşağıdakilerin hangisinde cümlenin anlamını "durum" bakımından tamamlayan bir sözcük vardır?
A) Anlatılanları sessizce dinliyorduk.
B) Öğleyin bize geleceğini söylüyor.
C) Kimlik kartını cüzdanına yerleştirdi.
D) Bu yıl Ege kıyılarını gezmek istiyoruz.
E) Aşırı sıcaklardan çamların çoğu kurudu.
(1995/ÖSS)
Yanıt: A
2) Zaman Zarfları: Zaman zarfları, fiillerin bildirdiği işin zamanını sınırlayan sözcüklerdir.
-
Bizi bugün bekleyecek.
-
Geçen hafta Ankara'ya gitti.
-
Bugün gelmedi, sanırım yarın da gelmez.
-
Yarım saat önce başladı, biraz sonra biter.
* Zaman zarfları fiile sorulan "Ne zaman?" sorusunun cevabıdır.
* Zaman bildiren her sözcük, zaman zarfı olarak kullanılabilir:
-
"Bugün, bu hafta, geçen yıl, geçen gün, az önce, dün, akşam, sabah, çabuk, derhal, bir an önce, eskiden, sonra, kışın, yazın, hâlâ, henüz, her gün, artık, her an..."
Bunlar ve benzeri sözcükler "Ne zaman?" sorusunun cevabı olduğunda zaman zarfı olur.
* Zaman bildiren sözcükler, çekim eki aldığında, zaman anlamı taşımaz ve artık zarf olmaz.
-
Bugünü değerlendirmezsek, dünü çok ararız.
-
Yarına çıkar mı, bilmiyorum.
Bu cümlelerde geçen "bugün, dün, yarın" sözcükleri zarf değildir, birer addır.
* Bazı sözcükler ise çekim eki almalarına rağmen, "Ne zaman?" sorusuna cevap verdikleri için zaman zarfı olur.
-
Ekim başında buralarda kimse kalmaz.
-
Bazıları akşamdan yola çıkmış.
-
İlk ders saat 8'de başlıyor.
Yukarıdaki cümlelerde çekim eki aldığı halde zaman zarfı olarak kullanılan sözcükler vardır.
3) Azlık-Çokluk Zarfları: Fiilleri, sıfatları, adlaşmış sıfatları ve zarfları azlık-çokluk, derece, üstünlük, aşırılık yönüyle belirten sözcüklerdir.
Azlık-çokluk zarfları;
* Fiilleri ölçü yönüyle belirtir:
* Sıfatların derecesini belirtir:
* Adlaşmış sıfatların da derecesini belirtir.
-
Dışarısı çok soğuk.
-
Burası gayet serin.
* Sıfatların ve adlaşmış sıfatların derecesini belirten zarflara aşırılık zarfı denir.
* Başka zarfları da belirtir:
Bu cümlelerdeki örnekler de aşırılık zarfı diye adlandırılır.
* Azlık-çokluk zarfları fiile sorulan "Ne kadar?" sorusunun cevabıdır.
Dün hepimiz çok yorulduk.
* Türkçede azlık-çokluk zarfı olarak kullanılan sözcüklerin sayısı çok değildir:
-
"Çok, biraz, fazla, azıcık, sık, bir hayli, seyrek, pek, oldukça, daha, gayet..."
* Azlık-çokluk zarfı olarak kullanılan sözcükler adları belirtecek biçimde kullanıldığında belgisiz sıfattır.
* "e kadar" kalıbıyla kullanılan sözler "Ne kadar?" sorusunun cevabı olduğunda "azlık-çokluk zarfı", "Ne zaman?" sorusunun cevabı olduğunda "zaman zarfı" olur.
* "daha", üstünlük zarfı olarak kullanılır; sıfatları ve zarfları üstünlük derecesine çıkarır.
* "Daha" sözcüğü "henüz" ya da "hâlâ" anlamında kullanıldığında zaman zarfı olur.
* "en" sözcüğü ise sıfatları en üstünlük derecesine çıkaran zarftır.
Örnek Soru:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "üstünlük" bildiren bir belirteç (zarf) vardır?
A) Yol yapım çalışmaları büyük bir hızla ilerliyor.
B) Burada göç, daha çok, büyük merkezlere doğrudur.
C) Kentlere doğru büyük bir nüfus hareketi görülmektedir.
D) Burası, nüfus bakımından ikinci büyük kentimizdir.
E) Nüfus planlamasıyla ilgili büyük sorunlarımız vardır.
(1993/ÖYS)
Yanıt: B
4) Yer-Yön Zarfları: Eylemlerin yerlerini ve yönlerini belirten sözcüklerdir.
Yer-yön zarfı olarak kullanılan başlıca sözcükler; "ileri, geri, aşağı, yukarı, içeri, dışarı"dır. Bu sözcüklerin hepsinde "-eri, -arı" yön eki vardır. ("Aşağı" sözcüğü de ağızlarda "aşarı" biçiminde kullanılır.)
Bu sözcüklerin dışında "-e doğru" ve "-e karşı" yapılı kullanımlar da yön bildirdiğinde yer-yön zarfı olur.
* * Yukarıda sıralanan "ileri, geri, içeri, dışarı..." gibi sözcükler çekim eki almadan eylemin yönünü bildirdiklerinde zarftır. Bu sözcükler çekim eki aldığında zarf olmaktan çıkar ad gibi kullanılır.
Bu cümlelerde geçen "yukarıya, aşağısı, dışarıyı" sözcükleri ad olarak kullanılmıştır.
* Yer-yön bildiren bu sözcükler, isimlerin başına geldiğinde sıfat olur.
* Yer-yön bildiren "alt, üst, ön, arka, sağ, sol" gibi sözcükler, ek almadan fiili belirtemeyecekleri için zarf olmaz.
* Yer-yön zarfları eyleme sorulan "Nereye?" sorusunun cevabıdır ve çekim eki almamış sözcüklerdir. Ancak fiile sorulan her "Nereye?" sorusunun cevabı yer-yön zarfı değildir.
Örnek Soru:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer yön belirteci, tamlayan olduğu için adlaşmıştır?
A) Dışarının gürültüsü hepimizi rahatsız etti.
B) Kapının önüne oturmuş, geleni geçeni izliyor.
C) Yukarıya çıkıp arkadaşımla da görüşeyim.
D) Beş yüz metre ileriden sağa döneceksiniz.
E) Çocuğun üstüne kocaman bir battaniye örtmüşler.
(2003)
Yanıt: A
5) Soru Zarfları: Fiilleri, başka zarfları ve adlaşmış sıfatları soru yoluyla belirten sözcüklerdir.
* Soru zarfları öteki zarf çeşitlerini bulmaya yarayan soru sözcükleridir. Durum zarflarını bulmak için "Nasıl?", zaman zarfları için "Ne zaman?", azlık-çokluk zarfları için "Ne kadar?" kullanılır. "Nereye?" soru zarfı olarak kullanılmaz, soru zamiridir.
* "Niçin, neden, niye" de soru zarfı olarak kullanılır. Ayrıca "niçin" anlamında kullanılan "ne" de soru zarfı olur.
Aşağıdaki cümlelerde soru zarfları kullanılmıştır:
-
Bu saatte karşıya nasıl geçeceksiniz?
-
Deniz sezonu ne zaman biter?
-
Siz bu konulara ne kadar çalıştınız?
-
Neden size söylediğim yerde beklemediniz?
-
Niçin burada böyle yalnız oturuyorsun?
-
Bu adam ne bağırıp duruyor?
-
Dün akşam bizi niye beklemedin?
* Soru zarfı olarak kullanılan kimi sözcükler başka cümlelerde soru sıfatı ya da soru zamiri olarak da kullanılabilir:
-
Onun nasıl bir kitap aradığını nasıl anladınız? (birincisi sıfat, ikincisi zarf)
-
İşlerin ne kadarını bitirdiniz, yarına ne kadar işiniz kaldı? (birincisi zamir, ikincisi sıfat)
-
Mağaranın içi ne kadar serindi! (azlık-çokluk zarfı, "çok" anlamında.)