Divan-ı Lügat-it Türk (Örnek Metin) |
Şimdi, bundan sonra Muhammed oğlu Hüseyn, Hüseyn oğlu Mahmud der ki: "Tanrının devlet güneşini Türk burçlarında doğdurmuş olduğunu ve onların ülkeleri üzerinde göklerin bütün dairelerini döndürmüş bulunduğunu gördüm. Tanrı onlara Türk adını verdi ve onları yeryüzüne yönetici yaptı. Zamanımızın hakanlarını onlardan çıkardı; dünya milletlerinin idaresini onların ellerine verdi; onları herkese üstün eyledi; kendilerini hak üzere kuvvetlendirdi. Onlarla birlikte çalışanı, onlardan yana olanı aziz kıldı ve Türkler yüzünden onları her dileklerine eriştirdi; bu kimseleri kötülerin -ayak takımının- şerrinden korudu. Onların oklarından korunabilmek için, aklı olana düşen şey, bu adamların tuttuğu yolu tutmak oldu. Derdini dinletebilmek ve Türklerin gönlünü almak için onların dilleriyle konuşmaktan başka yol yoktur. Bir kimse kendi takımından ayrılıp da onlara sığınacak olursa o takımın korkuşundun kurtulur; bu adamla birlikte başkaları da sığınabilir. Ben onların en uz dillisi, en açık anlatanı, akılca en incesi, soyca en köklüsü, en iyi silah kullananı olduğum halde onların şehirlerini, çöllerini baştan başa dolaştım. Türk, Türkmen, Oğuz, Çiğil, Yağma, Kırgız boylarının dillerini, kafiyelerini belleyerek faydalandım; öyle ki, bende onlardan her boyun dili, en iyi yolda yerleşmiştir. Ben onları en iyi surette sıralamış, en iyi bir düzenle düzenlemişimdir.
Şu atasözünde de geçmiştir: "Alplar birle uruşma, begler birle turuşma. = Yiğitlerle vuruşma, beylerle duruşma."
Kar buz kamuğ erüşdi Taglar suıvı akışdı Kökşin bulıt örüşdi Kayguk bolup egrişür (Kar, buz eridi; dağların suyu aktı; göğümsü bulut belirdi, kayık gibi dolanır)
Tegre alıp egrelim Attın tüşüp yügrelim Arslanlayu kökrelim Küçi anın kevvilsün (Düşmanı çevirelim, kuşatalım; attan inerek gayretle saldıralım; arslan kükreyişiyle kükreyelim; ta ki, bundan düşman zayıflasın.)
Divanü Lügati't-Türk Besim ATALAY Yorumlar (0)
![]() Yorum yaz
|